Yavaşlamak, hatta durmak gerek bazen;
- pdemirbas
- 18 Şub 2022
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 8 Nis 2022

Hayat size de çok hızlı akıyor gibi gelmiyor mu bazen, dönem dönem bana geliyor. Her depar yaptığımda ara biraz daha açılıyor sanki. Yetişemiyorum, yoruldum, lütfen biraz yavaşla demek istiyorum ve diyorum. Artık öğrendim, sürekli üretmek zorunda değilim, siz de değilsiniz. Yoruldum demekte bir sorun yok, öyle bir noktaya geldiğinizi hissettiğinizde kendinize tahmini bir süre verin, bu bir gece de olabilir, iki hafta da bir ay da. Tamamen size bağlı, koşullarınıza, yorgunluğunuza, ihtiyaçlarınıza.
Geçtiğimiz iki yıl boyunca çalışmıyordum ama pek çok online eğitime katılıyordum. Eğitimlerde verilen kitapları okumak, anlatılan dersleri tekrarlamak, verilen çalışma ve projeleri tamamlamak, gereken uygulamaları yapmak gibi pek çok sorumluluğum vardı. 2021 haziranda tüm online derslerim bitmişti ama çalışmaya, okumaya devam etmem gerekiyordu, bunu düşündükçe kendimi daha da sıkışmış hissediyordum. Alma-verme dengem bozulmuştu. Bedenimden ve zihnimden hep daha fazlasını ister olmuştum. Artık üretmekte, öğrenmekte zorlanmaya başlamıştım. Yeter dedim, yoruldum. Eylül’e kadar yeni eğitime katılmak yok, hatta olan eğitimleri tekrar edeceğim diye bilgisayar veya notların başına oturmak da yok. Çok kısa sürede o sıkışmışlık hissi gitti, bilgilerimi ve deneyimlerimi nadasa bıraktım. Bir süre kış uykusuna yatmış kuru dalları olan bir ağaç gibi öylece kaldım. Dinlendiğimi hissettikçe yapraklar filiz vermeye başladı, öğrendiklerimi kendimde deneyimlemeye başlamıştım. Eylül geldiğinde hala daha hazır değildim, ben de biraz daha dedim, ama bu sefer zaman limiti koymadım. Hissediyordum az kalmıştı tomurcukların çiçek olup açmasına. Ekim geldiğinde hazırdım, artık dinlenmiştim, sıkışmışlık hissi gitmiş ferahlamıştım.
Peki nereden çıktı şimdi bu yazı diyor olabilirsiniz. Bu aralar yine üretmekte, öğrenmekte zorlanır olduğumu hissediyorum. Daha önceden deneyimlediğim için bu sefer erken fark ettim. Bunu fark etmemde arkadaşım ve human design konusunda danışmanlık aldığım Peri Külahçı’nın etkisi büyük. Benim tasarımımda dinlenmek önemliymiş, bunu şimdiye kadar zayıflık olarak görürdüm. Herkes üretirken ben yoruldum demeyi kendime yediremez, kendimi tüketirdim. Ama şimdi kendi yapımı kabul edip, doğru enerjimi açığa çıkarmak için yavaşlamam gerektiğini kabul ettim ve ara verdim. Çok uzun değil 15 gündür dinleniyorum. İnstagramda post atmıyorum, web sitemi tasarladım ama blog için yazı yazamadım. Uzun zaman sonra ilk defa bu yazımı yazıyorum.
Ben bunu hayatıma nasıl uygulayabilirim diyor olabilirsiniz. Herkesin gerçekliği ve yaşadıkları kendi içinde, çözüm sizde. Çocuklarınızı kurslara taşımaktan mı yoruldunuz, iki hafta götürmeyin, kimseye açıklama yapmak zorunda da değilsiniz. İki hafta eksik piyano çalsa ya da jimnastik yapmasa bir şey kaybetmez, götürmemek sizi kötü ebeveyn yapmaz. İşinizde yoruldunuz ama izin alamıyorsanız evdeki diğer sorumluluklarınızı azaltın, birkaç gün yemek yapmayın mesela, iki gün kahvaltı ile idare edin, bedeniniz vitaminsiz kalmaz o kadar günde. Mola verdim deyin soran olursa, sana da tavsiye ederim diye ekleyin. Sizin molaya ihtiyacınız yoksa bile mola verdiğiniz kişilere “neden arayıp sormuyorsun gibi bir mesaj atmak yerine, senin için yapabileceğim bir şey var mı?” deyin mesela. Belki de bu mesajla molada olan arkadaşınız, eşiniz, çocuğunuz veya her kim ise onun tomurcuklanması için yardımcı olabilirsiniz.
Son bir tavsiye verecek olursam, molada olmanıza anlam veremeyenler ve buna söylenenler varsa uzaklaşın biraz, belki de sizi yoran onlardır.
Tek başınıza bunu nasıl yapacağınızı bilemiyorsanız ben buradayım. İletişime geçin, koçluk çalışmalarıyla sizin hayatınızda, sizin ihtiyaçlarınıza göre, sizin çözümlerinizle nasıl ilerleyeceğinizi birlikte belirleyelim. Sevgiler…
Comentarios