top of page

Kişiye Özel Yaşam Tarzı Reçetesi

  • Yazarın fotoğrafı: pdemirbas
    pdemirbas
  • 8 Nis 2022
  • 3 dakikada okunur

“Lifestyle Medicine” kavramı henüz yeni kullanılan bir kavram olarak karşımıza çıkıyor.

Yaklaşık 3 yıldır aktif olarak “fonksiyonel tıp”, “wellbeing”, “ayurveda”, “bütüncül tıp” gibi kavramların ışığında daha sağlıklı olunması için çalışan, sizlere çeşitli bilgiler sunan, toplum bilincini arttırmak ve kişisel danışmanlık sunan doktor, sağlık koçu, diyetisyen vb. pek çok kişiyi tanıyor ve takip ediyorum.

Bir kısmının amacı hasta(=danışan) çekmek olsa da genel olarak toplumu bilinçlendirmeye çalışıyoruz.

Pek çok kişi bu bilgileri okuyup sentezleyip kendi hayatına uygulamaya koymuş durumda, bu konuda bazı kişilere ışık olabilmekten dolayı mutlu oluyorum.

Yıllardır aldığım çeşitli eğitimlerin harmanı olarak çalışabilecek az sayıda kişi var. Bu açıdan kendimi oldukça şanslı hissediyorum. Diş hekimi olarak bu yolda ilerleyen çok az sayıda meslektaşım vara. Doktorlarımızdan bu sayı daha yüksek, ama onlar da tıp bilgileri çok baskın olduğu için spiritüel alanları, ayuvedik bakış açısını, kişisel koçluk konularını gözden kaçırabiliyorlar.

Fonksiyonel tıp “batı tıbbı” diye de tanımlanan; hastanelerde, muayenehanelerde genel olarak uygulanan, dili latince olan bizim bildiğimiz klasik tıptır; sadece bakış açısı biraz daha geniş ve derindir.

Wellbeing uzmanlığı eğitimi sırasında öğrendiğim ayurveda ise yaklaşık 5000 yıldır Hindistan ve çevresinde uygulanan, dili Sanskritçe olan, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edilmiş bir başka tıp alanıdır. Batı tıbbına göre bedene çok daha geniş ve farklı alanlarda da sağlık vermek için çaba gösterir.

Fonksiyonel tıp da, Ayurveda da, Bütüncül Tıp da temelde “koruyucu-önleyici” yaklaşımlardır.

Ülkemizde fonksiyonel tıp, özellikle kronik hastalıkların çözümünün bulunamadığı, hastanın bütün olarak değerlendirilmesi gereken, çoklu sistem bozukluğu olan durumların tedavisi için bir umut gibi görünse de bence esas etkinliği koruyucu-önleyici yaklaşımıdır.

Benim amacım toplumda sağlık okur yazarlığının artması ve uzun vadede beden-zihin ve ruh bütününde daha sağlıklı bir topluma sahip olabilmemiz için elimden gelenin en iyisini yapmaktır.

Tek başımıza bizim iyi olmamız yetmiyor ki, iş arkadaşlarınız, anne-baba-kardeş vb. akrabalarınız, komşularınız, bulunduğunuz mahalledeki insanlar vb. toplumun her kesimi sağlıklı olmazsa bizim de sağlıklılığımızı korumamız kolay olmuyor. Tek başımıza sağlıklı-huzurlu-mutlu olmamız yetmiyor. O nedenle bütünün iyiliği için bu yolculukta birlikte çaba göstermemiz gerekiyor.


Gerek katıldığım çeşitli kurslardan gerek okuduğum çeşitli kitaplardan bu konularla ilgili pek çok şey öğrendim. “Yaşam tarzı reçetesi” kavramı henüz çok kullanılmamakta. İşte ben size “kişiye özel yaşam tarzı reçetesi” oluşturarak sağlık yolculuğunuzda eşlik etmeye çalışıyorum.

Kurumsal eğitimlerde de amacım “genel yaşam tarzı reçetesi” bağlamında kurumunuzda bulunan kişilerin iyilik halinin artması ve bunun yarattığı kelebek etkisi ile başta kurumunuzda çalışanların yakın çevresi olmak üzere, sizlere verdiğim bilgiler ışığında toplumun daha sağlıklı, daha huzurlu, daha mutlu olması için elimden gelenin en iyisini gerçekleştirmektir.

Bilgiye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu, sosyal medya, televizyon ve internet gibi enstrümanlarla dünyanın öbür ucunda olan olayların farkında olmanın bile bu kadar kolay olduğu bir ortamda benimle çalışmanızdaki en önemli fark “size özel” olması.

Burada öncelikle SİZ ne yapıyorsunuz onu anlamak, sevdikleriniz, sevmedikleriniz, yaşam dinamikleriniz, evdekilerin sevip-sevmedikleri, damak tadınız, eviniz-işiniz vb. fiziki koşullarınız tespit ediliyor ve buna göre neler yapılabilir karar verilip, nasıl uygulamaya geçirebileceğiniz netleştiriliyor.

“Söylemek kolay, yapması zor” diye bir deyiş vardır. Ne kadar da güzel bir sözdür, gerçekten de öyle. Ben veya benim gibi aslında kendi hayatında bir şeylerin yolunda gitmediğini fark edip bunu değiştirmeye çaba gösteren pek çok kişinin yolu bu fonksiyonel tıp, wellbeing, aromaterapi gibi alanlarda çakıştı. Hepimiz kendi yolculuğumuzu yaşıyoruz. Beni sorarsanız daha önümde uzun bir yolculuk var ama arkama baktığımda çok daha önemli bir yol almış durumdayım. Bilgiyi bilmek çok önemli ama bilgiyi hayata geçirebilmek çok daha kıymetli.

Kişisel gelişimle ilgili onlarca kitap okumak, yüzlerce potcast-video dinlemek tek başına yeterli olamıyor. Ne zaman ki siz düşünme çabasına girmeden bunları uygular hale geliyorsunuz işte o zaman sizin yaşamınızın bir parçası oluyor.

Bilgiler temelde aynı aslında ama bir de bizlerin “fıtrat”ı var. Kişinin anne karnında oluşmaya başlayan genetik ve epigenetik faktörlerin karışımı olarak ortaya çıkan yapısı.

Ayurveda buna dosha demiş. 170 boyunda 55 kilo olan bir kadın ile yine 170 boyunda 80 kilo olan bir kadının bedeninin dinamiklerinin bir olmadığını göz önünde bulundurmak gerekiyor. Olay sadece kilo da değil ki; kas yapısı, hayata bakış açısı gibi durumlar da fıtratımızın önemli belirleyicilerinden.

Size tamamen sağlıklılık gibi bir taahhütte bulunamam, zaten böyle bir taahhütte bulunan varsa bu durumu sorgulamanızı tavsiye ederim. Bunu yapan kişi ne kadar sağlıklı? Beden-zihin ve ruh bütünlüğü açısından ne kadar tamamlanmış?

Ben size aldığım çeşitli eğitimler ve bu yoldaki tecrübelerim eşliğinde “kendi yaşam tarzı reçetenizi” oluşturmanızda “mentörlük” etmeyi, ilerleyen süreçlerde de sizin isteğiniz, değişen koşullarınız doğrultusunda benim de güncellenen bilgi ve tecrübelerimle bu reçeteyi güncellemenizde size yol arkadaşlığı yapmayı düşünüyorum.

Bu yolculukta size eşlik etmemi ister misiniz?



 
 
 

Comments


Abonelik Formu

©2022, Pinar Demirbas, All Rights Reserved

İçerik izinsiz kullanılamaz
bottom of page